• Kategoriler:
  • Makale
  • Öykü
  • Videolar
  • Şiir
  • Güncel Edebiyat Haberleri
  • Yeni Çıkan Kitaplar
6 Şubat 2023
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Şunu Dağıt İşte!
  • ANA SAYFA
    • ANI
    • MAKALE
    • ŞİİR
    • ÖYKÜ
  • HAKKIMIZDA / TÜZÜK
    • İLETİŞİM
  • HABERLER
  • GÜNCEL EDEBİYAT HABERLERİ
  • SİZLERDEN GELENLER
  • YENİ ÇIKAN KİTAPLAR
  • YAZARLAR
    • KONUK YAZARLAR
    • GÜNÜN SÖZÜ
    • GÜNÜN ŞİİRİ
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
    • ANI
    • MAKALE
    • ŞİİR
    • ÖYKÜ
  • HAKKIMIZDA / TÜZÜK
    • İLETİŞİM
  • HABERLER
  • GÜNCEL EDEBİYAT HABERLERİ
  • SİZLERDEN GELENLER
  • YENİ ÇIKAN KİTAPLAR
  • YAZARLAR
    • KONUK YAZARLAR
    • GÜNÜN SÖZÜ
    • GÜNÜN ŞİİRİ
No Result
View All Result
Şunu Dağıt İşte!
No Result
View All Result
Home Makale

TÜRKİYE SOLU VE ALEVİLER NEDEN GERÇEK TARİHLERİYLE YÜZLEŞMEZLER?

Cemal ZÖNGÜR Yazar: Cemal ZÖNGÜR
24 Ağustos 2022
in Makale
0
TÜRKİYE SOLU VE ALEVİLER NEDEN GERÇEK TARİHLERİYLE YÜZLEŞMEZLER?
0
SHARES
149
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

 Tarihle yüzleşmek; halkların etnik, (Dil) din, (İnanç), örf, adet, aile, insan ilişkileri, ekonomi, kültür, eğitim, ulus ve emek sermayeye bakışlarını, enstitü ciddiyetiyle inceleyip ucube olanları atmaktır. Sıralananlarda temel değişimler yaratılmadan, çağdaş ulus ve sınıf kültürünün bir toplumda oturacağını düşünmek, ham hayalciliktir. Sol ve Aleviler, toplumsal sorunları bilimsel, bağımsız ele alıp halkları tarihleriyle yüzleştirmeyi, zaman kaybı ve gereksiz uğraşı gördüler. Tekerleme şeklinde ezberlenilen emek sermaye terminolojisi tekrar edilerek, tüm sorunları çözeceklerine inanmaları, halkları ve kendilerini oyalamaktı. Halbuki gerçek aydın, sosyalistlik, her sorunu akademik disiplin içerisinde korkmadan ele alıp, halkları gerçek özleriyle buluşturmaktır. Türkiye’de resmi ideolojiye yakın olan olmayan sözde entelektüel, siyasetçi ve tarihçilerin bir kısmı İslam’ı, diğerleriyse batı modernizmini taklit etmeyi ulusallık saydılar. Bu yaklaşım İslam ve kapitalizmden daha ağır sorunlar yaratmıştır.

 Dünyada herhangi bir toplumun kendi tarihiyle yüzleşmesi, sıradan bir durum olmadığından, her insanın yapacağı iş değildir. Asırlardır kaba materyalist ve gerici metafizik düşüncelerin, kültür adıyla insanların bilincine yerleştirdikleri İslami masallardan halkı kurtarmak, bağımsız uzman, samimi kişi ve disiplinli otorite işidir. Felsefecilerin belirttiği gibi, “Saplantıları kırmak atomu parçalamaktan daha zordur”. Tam da bu noktada maddi manevi kariyer saplantısı olmayan felsefeci, bilim insanı ve entelektüellere büyük görev düşüyor. Türkiye’de bırakalım halkın tarihiyle yüzmesini, Osmanlı’dan günümüze kadar “Aydın Sorunu” diye bir sorunla da yaşamaktayız. Konu Türkiye olduğundan, İslam’ın Anadolu’da egemen oluşuyla ele aldığımızda, daha somut sonuçlara ulaşabiliyoruz.

Özellikle Anadolu ve Mezopotamya’da, Arap olmayan halklar, İslam Arap ırkçılığıyla özlerine düşmanlaştırıldıklarını, sol ve Alevi aydınlar hiçbir zaman gerçekçi şekilde önemsemedi. İslam demek; etkisine aldığı halkların ölümü demektir. Bu yüzden Türkiye solu ve Alevi öncüler, İslam’ı temel siyasal çelişki olarak ele alıp, yeni bir toplum, düşünce ve halklar yaratmalıydılar. Maalesef hâlâ söz konusu gerçeklerden uzak, ezberlenmiş şeyleri tekrarlayarak hem halkları hem de kendilerini bitme noktasına getirdiler. Her iki siyasal, sosyal yapının, tarihiyle yüzleşmekten kaçma nedenlerini kısaca şu şekilde analiz edebiliriz.

Türkiye Solunun Tarihten Uzaklığı: Tarih incelemesi ya da yüzleşmek; matematik, fizik, kimya gibi bir laboratuvar çalışmasıdır. Halkların tarihini yazmak ve yüzleştirmek, kendi kültür değerlerini inkâr eden devlete ve bu devletin emrinde çalışan tarihçilere, asla bırakılmamalıydı. Türkiye solu, tam tersine tarihle uğraşmayı gereksiz, zaman kaybı gördüler. Hayalden öteye geçmeyen emek mücadelesinin, tüm sorunları bitireceğini ifade etmeleri toplumu oyalamaktı. Sol düşüncelerin dünya tarihinde ilk ortaya çıkışını analiz ettiğimizde, tarihle yüzleşmenin neden önemli olduğunu daha net anlayabiliyoruz.

Sola yakın ilkel ilk düşünsel anlayış, M.Ö.5000’lerde erkek egemenlikçi (Patrial) tanrı krallar ve tek tanrıcı (Monoteist) dini anlayışların, insanlar üzerinde uyguladığı zalimane tutuma karşı, önce hümanist inançsal tarzda başlamıştır. Daha sonra bu hümanist düşünsel anlayış çeşitli değişimler gerçekleştirerek Mazdeizm, materyalizm ve Avrupa’daki çağdaş solla, bildiğimiz sosyalist sol düşüncelere evrilmiş oldu. Bilimsellikten ödün vermeyen sosyalist teorisyenler, toplumsal gerçeklik analizleri yaparak, sosyalist mücadelenin hangi koşullarda nasıl verileceği teorisini oluşturdular. Bilindiği üzre modern sol, 1700’lü yıllarda Avrupa’da başladı.1848’de ise Kral Mark ve Friedrich Engels, “Emek Sermaye Çelişkisine Dayanan Komünist Manifestoyu” ezilen halkların kurtuluş anahtarı olarak, dünya emekçilerine sundu. Bu noktada önemli bir ayrıntı; Avrupa ülkelerinin çoğu 1500’lerden itibaren üretim, dil, din, feodalizm ve uluslaşma reform, rönesansını başlatmaları, komünist manifestonun benimsenmesini kolaylaştırdı. Yine de bazı engeller yüzünden sosyalistler, burjuva demokrasisini ancak gerçekleştirebildiler.

Avrupa’nın dışındaki toplumların çoğu dil, din, üretim, feodalizm ve uluslaşmada, değişim temelli en ufak kültürel düşünceye sahip olmadıklarından, sosyalist teoriyi benimsemeleri mümkün değildi. Türkiye gibi ülkelerde bugünde aynı durum mevcut. Avrupa sanayi kapitalizmine uygun hazırlanan komünist manifestonun, İslam’ın asırlarca her şeyi dejenere ettiği toplumlarda bunun oturacağını düşünme yanılgısı, çok şeye mal olmuştur. Söz konusu halklarının bazıları gönüllü, çoğunluksa zorla İslam’ı kabul edip, kendileri olmaktan çoktan çıkmıştı. Böylece öz ulus değerleri olan anadil, eski inanç ve imece (Kolektif) kültürlerine tamamen düşmanlaştırılmıştır. Türkiye’de resmi veya gayri resmi herhangi bir faaliyette bulunmak istendiğinde, İslam temel alınmadan en ufak adımın gerçekleşmemesi, dünyadaki en büyük çelişkilerin başında gelendir. Sol, İslam’ın dejenere ederek apolikleştirdiği bu halkları, tarihleriyle yüzleştirip kültür devrimi yapmadan, sınıfsal devrimci düşünceyi dayatmak, kolaycılık değilse daha derin sorun var demektir.

Alevilerin Tarihleriyle Yüzleşme Sorunu: Osmanlı’dan günümüze kadar, Alevi pir ve entelektüeller içerisinden, Aleviliğin gerçek tarihini bilimsel metotla inceleyip düşünsel, inançsal tarihsel bağının açığa çıkarılmaması, Alevileri başarısızlığa götürmüştür. Özellikle son yıllarda Alevilik üzerine binlerce insan kitap yazmasına rağmen, istisnaların dışında hiçbiri bilimsel değil. Hepsi duygusal psikolojiyle Aleviliği ele alıp, eksik, yanlış ve günümüz gerçeğine uymayan kurallara, akıl almayacak güzellemelerle doludur. İşlevsiz şeyler yeniymiş gibi allanıp pullanarak halkın önüne sunulması, Aleviliğe hizmet değil kötülüktür.

Alevilerin ilk sırada gelen çoğunluğu; Aleviliğin var oluş tarihini, Hz. Ali ile başlatmaları hem tarihe hem de kendilerine ihanettir. Diğer azınlık Alevilerse; akademik tarih incelemesi yapmadan, Alevilik Sümerlerden itibaren vardı iddiaları, bilimsellikten uzak kompleksli yaklaşımdır. Sümerler döneminde Alevilik nasıl yaşatıldı, kimler günümüze taşıdı? Taşıyan halkların dil ve inançlarının diyalektik yapıları incelenmeden Sümer, Hitit, Luvileri saiplenmek, bilimsellik değeri taşımıyor. Diğer taraftan Aleviliği tarihte en uzun yaşatanlar Kürt ve Persler olmasına rağmen, Alevi yazar, aydın, pir ve dedeler bu halkları önemsemiyor.

Aleviler Fars, Kürt ve Türklerden oluşmakta. Hepsi birbirinden farklı dil, din, inanç, kültür, sınıfsal özellikleriyle modernizm ve feodalizm arasında kalmış topluluklardır. Tüm bunlar uzun erimli araştırma yapılmadan, masa başında oturup kitap yazmak Aleviliğe, Alevilere bir şey kazandırmamıştır. Daha ayrıntılı bir nokta; Alevilerin çoğunluğu kendilerini hümanist, solcu, demokrat, laik görürlerken, bu bilinçli, kültürel birikimle gerçekleşen bir durum değildir. Asırlardır dışlanma ve aşağı görülmenin yarattığı psikolojik bir tepkisellik. Alevilerin devlet tarafından resmi temsil, doğrudan iktidar olma, sermaye sınıfında kendilerini tanımlama imkânları olsa çoğu solu, demokratlığı, hümanizmi tamamen terk edecektir. Şu ana kadar devlet tarafında en ufak kabulleri söz konusu olmadığı halde, eskiden beri her türlü fırıldağı çevirmekten geri durmayan Alevilerin, ileride neler yapacaklarını tahmin etmek zor değil. Bu ifadelerimizin kaynaklarıysa, Alevi pir, entelektüel ve ulu ozanlar adıyla öncülük eden kişilerin çoğu, pratiklerinde Aleviliğe tamamen zıt, Şii İslam’a methiyelerle dolu ürünlerinin arşı alayı geçmesi kime, neye hizmettir? Bunlardan bazıları.

1-Pirsultan Abdal. Açılın kapılar şaha gidelim vb. 12 İmamlara methiyelerinin olduğu şiirleri.

2-Seyit Rıza ve birçoğu. Bizde evladı resulüz ve Seyid unvanının yüklenmiş olması.

3-Alevilik adına deyişler söyleyen kişi ya da ozanların hepsi, ipe sapa gelmez 12 İmamlara düzdükleri methiye, güzellemeleri, önemli bir kültürmüş gibi sürdürmeleri.

4-Bir kısım Aleviler “Vardan var olduk” gibi varoluşçuluğu savunurlarken, bunun materyalist düşünce temelli mi, yoksa metafizik mi olduğuna bakmadan, sapla samanı birbirine karıştırmaları.

5-Varoluşçuluğu metafizik temelde inceleyen Kriggard gibi felsefeciler okunmadan, varoluşçuluğu savunmak.

6-Aynı şekilde varoluşçuluğu materyalizmle inceleyen Platon, Nietzsche gibi felsefecilerin yazımlarına bakılmadan, Aleviliğe bilimsellik rolü biçilmesi.

7-Alevilik yapısı gereği doğa dinlerinin yarattığı inançsal bir düşüncedir. Aleviliğin olumlu olumsuz yanları açığa çıkarılmadan, en adaletli düşünce güzellemeleriyle süslemek, bilim gerçekliğine terstir. Tüm bu vb. gerçeklere rağmen, Sol ve Alevilerin tarihleriyle yüzleşmemelerinin özeti şu şekildedir.

Alevi Öncüler; kariyer kaygısı, sistemden korku ve toplumun bilincine yerleştirilen çarpık Aleviliği, deşifre edecek bilgi eksikliği ile birlikte halkın tepkisinden korkmalarıdır.

Sol Öncülerse; halkların geçmişte yaşattıkları tarihsel kültürlerine, değer verecek kültürel bilgisizlik, hantallık ve birçok şeye hazır konmayı tetikleyen taklitçi anlayıştır.

Cemal Zöngür

Kaynaklar:

Kral Marks- Kapital 3 Cilt. Gece Kitaplığı

SSCB Enstitüsü Bilimler Akademisi Politik Ekonomi 2 Cilt. İnter Yay.

Kauczyinski- İşçi Sınıfı Tarihi. Sol Yay.

Ali Kemal Meram- Padişah Anaları
Yalçın Küçük- Türkiye Üzerine Tezler 5 Cilt                                                                                                               Yalçın Küçük- Aydın Üzerine Tezler 5 Cilt                                                                                      

Rıza Nur- Hayat ve Hatıratım                                                                                                                                   Şevket Süreyya Aydemir- Tek Adam 3 Cilt
Cemal Zöngür- Türkleri Yeniden Tanımak
Mehmet Ali Şevki- Osmanlı Tarihinin Sosyal Bilimle Açıklanması        

Doğan Avcıoğlu- Türklerin Tarihi 3 Cilt                                               
Halil Berktay, Ümit Hassan, Ayla Ödekan, Sina Akşin: Osmanlı Devleti’ne kadar Türkler.
İsmail Beşikçi- Türk Tarih Tezi. İBV
İsmail Beşikçi- Doğu Anadolu’nun Düzeni. İBV
İbrahim Kafesoğlu- Türk Milli Kültürü
Muharrem Ergin- Türk Dili Ders Kitabı.
Fikret Başkaya- Yedi Yüz Osmanlı Geleneğinden Yirmi Sekiz Şubat’a 

 

Önceki yazıyı oku

HEY KARADENİZLİM

Sonraki yazıyı oku

“Kişilik ve Politika”

Cemal ZÖNGÜR

Cemal ZÖNGÜR

Sonraki yazıyı oku
“Kişilik ve Politika”

“Kişilik ve Politika”

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
YANILSAMA

YANILSAMA

25 Ağustos 2022
Avrupalı Türkler ve Türk Yazın Dünyası

Avrupalı Türkler ve Türk Yazın Dünyası

13 Haziran 2022

HALLAC-I MANSUR ALEVİ MİDİR?

1 Eylül 2022

ZULAMDAKİ SESLER

21 Haziran 2022
YANILSAMA

YANILSAMA

15
Duvar

Duvar

5
Yaralıdır Sol Yanım

Yaralıdır Sol Yanım

5

ZULAMDAKİ SESLER

5
Otomatik taslak

Korona Günlerinde Yuvam

5 Şubat 2023
ALEVİLERİN VE ALEVİLİĞİN GELDİĞİ NOKTA!

ALEVİLERİN VE ALEVİLİĞİN GELDİĞİ NOKTA!

3 Şubat 2023
SİYASETTE TERÖRLE ARANA MESAFE KOY CAMBAZLIĞININ ANA KAYNAĞI

SİYASETTE TERÖRLE ARANA MESAFE KOY CAMBAZLIĞININ ANA KAYNAĞI

22 Ocak 2023
SOL, DEMOKRAT VE ALEVİLER GELECEĞE NASIL BAKMALI?

SOL, DEMOKRAT VE ALEVİLER GELECEĞE NASIL BAKMALI?

12 Ocak 2023

Son Haberler

Otomatik taslak

Korona Günlerinde Yuvam

5 Şubat 2023
ALEVİLERİN VE ALEVİLİĞİN GELDİĞİ NOKTA!

ALEVİLERİN VE ALEVİLİĞİN GELDİĞİ NOKTA!

3 Şubat 2023
SİYASETTE TERÖRLE ARANA MESAFE KOY CAMBAZLIĞININ ANA KAYNAĞI

SİYASETTE TERÖRLE ARANA MESAFE KOY CAMBAZLIĞININ ANA KAYNAĞI

22 Ocak 2023
SOL, DEMOKRAT VE ALEVİLER GELECEĞE NASIL BAKMALI?

SOL, DEMOKRAT VE ALEVİLER GELECEĞE NASIL BAKMALI?

12 Ocak 2023
  • Kategoriler:
  • Makale
  • Öykü
  • Videolar
  • Şiir
  • Güncel Edebiyat Haberleri
  • Yeni Çıkan Kitaplar
info@avrupaedebihayat.com

avrupaedebihayat.com | desing by Nova Web Tasarım | 2022 | Her Hakkı Saklıdır

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
    • ANI
    • MAKALE
    • ŞİİR
    • ÖYKÜ
  • HAKKIMIZDA / TÜZÜK
    • İLETİŞİM
  • HABERLER
  • GÜNCEL EDEBİYAT HABERLERİ
  • SİZLERDEN GELENLER
  • YENİ ÇIKAN KİTAPLAR
  • YAZARLAR
    • KONUK YAZARLAR
    • GÜNÜN SÖZÜ
    • GÜNÜN ŞİİRİ

avrupaedebihayat.com | desing by Nova Web Tasarım | 2022 | Her Hakkı Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In