ZULÜM DEVAM EDİYOR

Önceki darbelerle ön hazırlığı yapılan Türk-İslam sentezi projesinin hayata geçirildiği 12 Eylül cuntası halkı adeta silindir gibi ezip geçti.
Bütün karakol, cezaevleri, askeri kışlalar, kamu alanları hatta bunlar yetmeyince el koydukları okul ve şantiyeleri işkencehaneye çevirdiler. Falaka, elektrik verme, Filistin askısı, tazyikli soğuk su sıkma, aç ve uykusuz bırakma gibi klasik işkence yöntemlerine akıl almaz yenilerini eklediler. İnsanların makatına cop sokma, kanlı copu akrabalarına zorla yalatma, tutsakları lağım suyuna sokma, çukurlara biriktirilmiş insan pisliklerini zorla avuç avuç yemeye zorlama, köpeğe tekmil verdirtme, köpeği tekmil vermeyen tutsakların cinsel organlarına saldırtma, tutsakları karşılıklı tecavüz etmeye zorlama…
Yaklaşık bir milyon 683 bin kişinin fişlendiği, 650 bin kişinin gözaltına alındığı 12 Eylül’ün işkencehanelerinde toplam 491 kişi yaşamını yitirdi. 1353 kişiyi gözaltında kaybettirildi.
Bununla yetinilmedi; siyasal dengenin sola kayan belini kırmak, toplumun sisteme isyana yüz tutmuş bilincini, uyanışını durdurmak için uzun zamanlı bir sürek avı başlatıldı.
Aradan 42 yıl geçti.
Zulüm devam ediyor.

Arap kültürlü palazlanmış Ortaçağcı gericilik kıskacında, düşünmekten aciz, sorgulamayı bilmeyen, söyleneni anlamayan, Türk-İslam soslu, biatçı sürülerle 12 Eylül’ün darbeci ordusuna suç ortağı bir toplum yaratıldı.
-Nevin SEVÜK