SAĞLIK
Sağlık: WHO örgütü sağlığı, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal tam iyilik halidir diye tanımlıyor. Yalnız hastalığın olmaması hali değildir. Sağlığı bir bina olarak düşünürsek, bu binayı ayakta tutan 4 direği vardır:
1) Beden,
2) Ruh,
3) Sosyal,
4) Zihin/ Manevi yaşam.
Sağlığın 4 temel unsuru
Abbildung 1
Dengeli bir yaşam göstergesi
Biolojik-Kimyasal Faktörler
Kalıtım
- Beslenme
- Mikroorganizmalar(Bakteriler, Virüsler, Parazitler v.b.)
- Hormon bozukluğu
- Çevre kirliği
- Radyasyon ışınları
- Alkohol, sigara, ilaçlar ve zehirli maddeler
Kalıtım
İnsanın baba ve anneden geçen ve doğuştan var olan niteliklerdir. Bu önemli bir faktördür. Kişi kalıtımsal yapısını değiştiremez, uygun koşullar yaratarak en uygun düzeyde yararlanabilir. Örneğin: Şeker Hastalığı.Beslenmesine dikkat ederek, şeker hastalığın ortaya çıkmasını önleyebilir.
Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan gıda maddelerin yeterli miktarda alıp vücudunda kullanmasıdır. Bu besin maddelerin birinin alınmmaması yada gereğinden fazla alınması durumda büyüme ve gelişme engelenir ve sağlık bozulur.
Yetersiz ve dengesiz beslenme, kişinin çalışma,üretme,planlama ve yaratma yeteneğini düşürür ve bir çok hastalığın oluşmasına yardımcı olur. Örneğin yetersiz ve dengesiz beslenme vücut direncini azaltarak enfeksiyonların daha kolay ortaya çıkmasını hızlandırır, hastalığın gidişini ağırlaştırır ve öldürücü sorunların gelişmesine neden olur.
Beslenme bozukluğuna bağlı olarak şu hastalıklar ortaya çıkar:
Metabolik sendromu:
- Yüksek Tansiyon(Hipertansiyon)
- Şeker Hastalığı
- Damar sertliği(Arteriosclerosis)
- Yağ metabolizmasındaki bozukluklar
- Şişmanlık
- Diş çürükleri
- Karaciğer hastalıkları
- Safra kesesi taşları
- Gut hastalığı
- Böbrek hastalıkları
- Mide-Barsak bozuklukları
- Besin allerjileri
- Sellulitis
- Psikolojik yeme bozukları
Çocukluk dönemindeki psiko-sosyal faktörler
- Anne yaşının 18 den küçük olması
- Çocuğun ilk yaşında annenin sık sık hastalanması
- Annenin ilk iki haftada uzun sürede olmayışı
- Aile de çocuğa bakan kişilerin sık sık değişmesi
- Çocuğun yaşamın ilk yıllarında sık sık yer değiştirmesi
- Anne ve babadan birisinin ölmesi
- Çocuğun ihmal edilmesi,
- Sevginin az olması,
- Çocuğun yeteneklerinin yeterli düzeyde desteklenmemesi
- Aile içinde kabul görmemesi
- Aile içinde şiddetin olması
- Seksüel taciz
- Sınıfta kalması
- Okulda alay edilmesi
- Arkadaşları tarafından kabul görmemesi
Yetişkin dönemindeki psiko-sosyal risikofaktörler
- Kötü çalışma şartları:
- iş yerindeki fiziksel etkiler;
- sıcaklık,soğukluk,
- toz,ışık,gürültü,kalabalık
- radyasyon
- Bedensel ağır işler
- Monoton işlerin olması
- Vardeli işlerin olması
- İş yerinde yeterli iletişimin olmaması,
- Çalışanların yeterli kabul ve taktir edilmemeleri
- Mobbing: iş yerindeki psikolojik baskıdır.
- İşsizlik:
İşsizlik bir kayıp olayıdır. Bunun sonucunda şunlar oluşur:
- Günlük ritmusunu kaybeder.
- Ekonomik kayıp
- Perspektifini kaybeder
- Öz güvenini kaybeder
- İş yerindeki arkadaşlarıyla varolan sosyal ilişkilerini kabeder
- Bir şeyleri üretme duygusunu kaybeder
- Ailedeki rollunu kabeder yani aile ye gelir getiren rollunu kaybederin
- Hayat krizleri:
- Aile bireylerinden birinin ölümü,
- Boşanma,
- Eşlerin ayrılması,
- Hapis cezası,
- Ciddi hastalık,
- Evlilik,
- İşini kaybetmesi,
- Emekli olmak,
- Aile bireylerinden birisinin sağlık durumun aniden değişmesi,
- Hamilelik,
- Seksüel problemler,
- Doğum,
- Gelirde ani değişikliklerin olması
Psikolojik Travmalar
Psikolojik travma olağan üstü bir durum veya olaydır. Bu durumda kişinin yaşamı, sağlığı ve bedensel integrasiyonu direkt veya indirekt tehdit edilir. Yani travma ruhsal şoktur ve çoğunlukla aniden oluşur. Bu durumda kişilerde korku, dehşet ve şok oluşur. Bu da kişilerde strese sebep olur. Bunun sonucunda bütün duyu organları uyarılır.
Neticede kişide şiddetli korku, çaresizlik ve kontrol kaybı olur. Bu üç ayrı duygu kişide emosiyonal şok, şaşkınlık, zihinsel fonksiyonların sarsıntısına, duyguların düzenlenmesinin bozulmasına ve bedensel foksiyonların bozulmasına sebeb olur. Bu durumda uzun süre vehayut sürekli psikolojik bozukluklara sebep verir.
Travmalar nelerdir?
- Trafik ve uçak kazaları.
- Deprem, sel gibi doğal afetler.
- Yangı
- Ağır dayak yemek.
- İşkenceye maruz
- Tecavüz.
Rehin alınmak.
- Toplama kamplarında kalmak.
- Uzun süre ceza evinde kötü şartlarda ve bu şartlarda işkenceye maruz kalmak.
- Savaşta siperde ya da bombardıman altında kalmak.
- İnsanların öldürülmesine ve yahut insanların dövülmesine ve hakaret edilmesine şahit olmak ve yahut bir kişinin diğer insanı veya bir çok kişi yi ölümle tehdit etmesi.
- Sürgüne gönderilmesi.
Ruh kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranşlarından oluşur. Ruh sağlığı, düşüncelerin, duyguların ve davranşların bir aheng içerisinde olma halidir. Bu etmenler birbirilerini karşılıklı etkiler. Bu ahengde bir düzenizlik olduğunda, ruhta bir düzensizlik oluşur. Bunun sonuçunda ruh da bozulabilir. Ruh sağlığı, kişinin bilinçine, orantasiyon, düşünçesine, duyguların düzenlenmesine, algısına, konzentrasiyonuna, hafızasına, kişilik karakterlerine, sosyal ilişkilerine ve aktifitetlerine bağlıdır. Ruh sağlığı, genel sağlığın temel ve integral bilenşenidir. Ruh sağlığı olmadan, sağlık olmaz. Bireysel ve toplumsal düzey de ruh sağlığı önemlidir. Ruh sağlığı bireysel düzeyde kişi kendi intellektüel ve emosyonal potensiyelini gerçekleştirir, toplumda, okulda ve işyerinde kendi rolünü algılar ve bu rollerini yerine getirir. Ruh sağlığı aynı zamanda toplum düzeyde ekonomik refahının, dayanışma ve adeletin oluşumda da önemli bir rol oynar.
Psikolojik rahatsızlıklar son 50 yıllarda gittikçe artı. Psikolojik hastalıkların artması sonucu iş kaybındada artmalar oldu. Bu hem kendisini günlük iş kaybı(günlük olarak çalışamama) hemde psikolojik hastalıkların sonucunda emekli olan kişilerin sayısında iki kat artı. Bunun yanında psikolojik rahatsızlıklar üretim verimini büyük oranda düşünürüyor (Depresiyonu olan kişilerde % 81 oranda düşüyor). Psikolojik rahatsızlıkların artma nedenleri:
- Soysal ve ekonomik şartların değişmesi,
- Doktora giden insanların saysının artması,
- Psikolojik rahatsızlıkların teşhis imkanların artması(Psikiyatrist ve Psikoteraputların eğitimlerin iyileştirilmesi).
Ruhsal sağlığı genel sağlık dimensiyonu ile çok ilişkilidir. Bedensel ve ruhsal rahatsızlıklar birbirlerini karşılıklı etkiler. Zivilisasiyon hastalıkları son 50 yılda artı. Zivilisasiyon hastalıklar Kalb dolaşım hastalıkları, Kanser hastalıkları, Kas ve İskelet hastalıkları ve Şeker hastalığıdır. Halkın yarısı bu hastalıklardan ıstırap çekiyor. Bu hastalıkların oluşumda çeşitli faktorlar rol oynar.
- Biyolojik Faktörler,
- Yaşam tarzı,
- Çalışma ve Çevre şartları,
- Davranış şekli ve olayı algılama ve değerlendirme şekli.
Kronik hastalıkların gidişinde, önlemesinde ve tedavisinde kişinin ruh sağlığı büyük bir rol oynar. Depresiyonu olan kanserli bir hasta %7 oranda daha erken ölüyor.
Ruh sağlığı dinamik bir olaydır. Bu dinamik olayda(ruh sağlığından dolayı) kişi kendi kabiliyetlerini kullanır, yaşamdaki sıkıntılarını önler, üretken ve verimli çalışabiliyor, bunun sonucunda toplummun gelişiminde büyük bir rol oynar.
İnsanların hastalanmasında çok değişik faktörler rol oynar.
Bunlardan en önemli olanı, Resorslar, yani kişisel kaynaklardır. Kişinin yaşamdaki positif emosyonal tercübelerin toplamıdır. Bu olaylar kişiyi tedavi eden ve güçlendiren tercübelerdir. Bu kaynaklar biriysel ve toplumsal olabilir. Bu kaynaklar şunlardır:
- Doguştan ve sosyal olarak elde edilen özellikler
- Bilgi,
- İntelgenz, zeka
- Problem çözme kabiliyeti,
- Öz güven ve öz güç
- Stabil soysal kurumlar ve sosyal yardımlaşma,
- Politik ve ekonomik güven,
- Kültürel bağlılık
- Barış ve Özgürlükler
Kişinin olayı algılanma ve değerlendirme biçimi, onun sağlıklı olmasında önemli rol oynar. Kişi dinamik bir güvene sahiptir. Bu duygu ve düşençe ile, olayları kendi iç dünyasıda ve çevresiyle anlamaya çalışması, bunlara hakim olma kabiliyetine sahip düşünçesinde olması, onları açıklaya bilmesi, bunlar için aktif olmayı anlam bulması.
Olayı anlamak,
Olayı yönlendirme veya ona karşı bir şey yapabilme düşünçesine sahip olmak,
Bunun için yapılan şeylere anlam verebilmek.
Sağlıklı kalma programı dört modulda oluşur.
- Öz bakım, kendine bakmak ve değer vermek,
- Sosyal ilişkiler ve sosyal iletişim,
- Kendini gerçekleştirme ve kendini güçlendirme,
- Değer yargılarının farkına varmak, amaçlarını bilmek ve kendin için postif bir gelecek konseptin olması ve yapması.
Öz Bakım:
Kendine bakmak,
Kişi kendisine her gün sormalı, bu gün ne yaprsam, kendimi daha iyi hissederim? Veyahut, bu gün sağlığım için ne yapa bilirim?
Bana ne keyif verir?
Beni ne güçlü kılar?
Nasıl sakin olabilirim? Nasıl kendimi gevşer ve rahatlarım?
Bana ne yaşam sevinci ve yaşama bağlılık verir?
Kendimi nasıl daha iyi hiss ederim.
Günlük kendini iyi hiss etme defterini tutar.
Günlük olarak, kendisine iyi gelen, yaşam sevinci veren, zevk veren onu mutlu eden olayları yazar.
Kendisi için her mevsimde bir gün seçer, o günde yalnız ona iyi gelen, onu mutlu eden olayları yapar, yaşamda zevk ve sevinci yaşar.
Sosyal ilişkiler ve sosyal iletişim,
Positif anlayış, sosyal ilişkiler, bedensel ve ruhsal sağlığın temelini oluşturur. İyi bir sosyal netz sağlığı korur.Yeterli ve tatmin edici iletişim, kişiyi sıkıntılaradan korumayı kolaylaştırır, stresin zararlı etkilerinden korur ve aynı zamanda yalnızlık duygusunu ve sıkıntıları ve yüklerini azaltır, ağrıları azaltır ve kızgınlığı dağıtır. Çocukların bedensel ve ruhsal gelişimi için , sosyal ilişkiler elzemdır. Yurtlarda ve hastanelerde kalan çocukların bedensel ve ruhsal gelişimleiri diğer normal ailedeler yaşan çocuklara göre geri kaldığını yapılan arştırmlarda tespit edilmiş. İyi sosyal ilişkileri olan kişiler, tehlikeli ve sıkıntılı anları daha kolay geçirirler. Yeterli ve tatmin edici sosyal ilişkileri olmıyan kişiler daha kolay depresiyon, psikosomatik rahatsızlıkara yakalanır. Savunma mekanizması zayıflar ve kolay diğer hastalıklara yakalama riski artar. İş yerindeki sosyal ilişkşler kişilerin iş verimlerini ve çalışma(iş) zevkini artırır. Sosyal ilişkiler
- Kişiyi sağlıklı kalmasını sağlar,
- Kişileri başka bir düşünçeye getirir,
- Yalnız olmadığını duygusunu sağlar,
- Kişilerin problemlerin çözülmesinde yardımcı olur,
- Sıkıntılardan kurtulmasını hızlandırır,
- Stresin azalmasını sağlar,
- Güven duygusunu sağlar,
- Kişiye bir şeye yaradığı duygusunu sağlar,
- Kişiye teseli duygusunu sağlar.
- Kişiye yeni önemli bilgileri olmasını tehmin eder,
- Kişiye bilgilerin ve tercübelerin birbirileriyle değiştirmesini sağlar,
- Kişiye sosyal iletişimde aynı zamanda kabul edilme duygusunu, değer verildiği duygusunu yaşar. Bu da kişinin öz güvenini artırır.
Kimin yanında olduğum gibi kendimi hiss ederim?
Kimden yardım rica edebilirim veya yardım alabilirim?
Kimle ortak bir şeyler yapabilirim ve aynı zamanda onunla gülebilirim?
Kiminle benim için önemli konuları konuşabilirim?
- Emosyonale Yardım:
Positife Duygular, Yakınlık, Güven, duyguları algılanma,
Tesili etmek,ceserat vermek, öz güveni artırmak
- İnstrumentele Yardımlaşma:
Problem çözümde yardım almak, başkalara bilgi vermek,
Problem hakkında konuşmak,
- Praktik ve materiyel Yardımlaşma:
Başkasından materiyel ve para ödünç almak, başkalarına çeşitli konularda yardım etmek örneğin, çiceklere su vermek, başkasını bir yere götürmek,
- Zihinsel Yardımlaşma:
Yaşam mentalitesi, değer yargılar ve kurallarını, politik görüş alış verişi yapmak.
Eş, Ebevenler, Çocuklar, Kardeşleri, akrabalar, saimi ve yakın arkadaşları, tanıdıklar, Komşular, iş arkadaşları, politik ve dini arkaşdalıklar,
Bazen sosyal ilişkiler kişiye zararda verebilir. Toplum kişinin özgürlükleri azaltır, kişiyi kontrol altında tutar veya kişiye müdahale eder. Mahle baskısı gibi.
Kendini gerçekleştirme ve öz güveni artırmak:
Kişinin olaylara bakış açısı ve olayları değerlendirme şekli, olayın onun için sıkıntı yaratıp veya yaratmadığını doğurur. Olaydan ne beklenirse, bu beklentiye göre ondan sıkıntı yarata bilir veya yaratmaz.
Durum beklentisi(Situation-Erwartung)
Sonuç beklentisi(Konsequenz-Erwartung). Eğer kişi düzenli spor yaparsa, kendisini iyiy hisseder.
Yeterlilik ve kendini gerçekleştirme kabiliyeti: Bunu yapabilirim, bunu üstesinden gelebilir veya bunu halledebilirim.
Olayların kendileri aslında kişilere zarar vermiyor, aslında bu olayalara bakış açımız ve olayları değerlendirme kabiliyetine bağlıdır.
Kişi kendinine güvenmesi ve inanması gerekli,
Umitlerini kayb etmemesi gereklidir, Umitlerinden vaz geçmemeli,
Optimist olmalı,
Her problemin bir tane değil, bir den fazla çözümlerin olduğuna inanmalıdır.
Bu güne kadar hangi şeyleri başara bildim? Hangi hedefime ulaştım. Bunları nasıl başara bildim?
Olaya anlam vermek değer vermek:
Sağlık kendisi yaşama bir anlam veriyor. Yaşamın bir emosiyonal bir anlamı var. Bunun için yapılan işler anlamlıdır ve bunları için tüketilen enerji kayda değerdir.
Yarıtıcı değerler:
Bir şeyler yarata bileceğine inanmak.
Yaşam değerler:
Mesale biriyle karşılaşma imkanında sevinc yaşama düşüncesine sahip olmak.
Yaşamın tümüne bakmak gerekir, hangi olaylardan dolayı gurur duyursan, bunu bilinçli hale getirmek gerekir.Kişi başarı ve güçlü yönlerine konzentre(odaklaşması) gerekir.
Düşünçe basisinde değer( Zihniyet-mentaitet):
Nasıl düşünür ise, öyle yaşarsın.
Amacına ulaşmasına yardımcı olan işleri yapınız.
İnsanlara yardımcı olan ve onlara değer veren işleri yapınınz.
Bedeni ve ruhu positif etkileyen işleri yapınız.
İlginizi çeken konularla meşgul olunuz, Spor, Dini olaylar, felsefe,
Olayları anlamaya ve onların iç yüzünü anlamaya çalışmak.
Kişi kendi yolunu bulmak zorunda ise, iç pusulasına(onu yönlendiren iç değerler), kendi değerlerine, amaçlarına ve iç bağımsızlığına ihtiyaç duyar.
Hedeflerini konkret seçmeli. SMART
S= spezifisch spor yapmak istiyorum, hafta 3 gün yüzmeye gideceğim.
M=Messbar= her gün yarım saat okumak istiyorum.
A= aktionsorientiert
R= realistisch
T= terminiert