Diction (İspanyolca diccion) Türkçe Sözlük’te “1.Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi. 2. Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması. 3. Duru, açık vurgulama ve çıkaklara tam uyarak konuşma.” Olarak geçmektedir.
Dictée (İngilizcesi dictation) İngilizce sözlük’te “uttering words to be taken down by someone else, to order someone around” Türkçe Sözlük’te ise “Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım. 2. Bir biçimde yazdırılan şey.” Olarak geçmektedir. Aynı kelime İspanyolcada dictado olarak geçmektedir.
Dikte ederek yazdırma Hz. Mevlana’nın Mesnevi’yi telif edilirken de görülektedir. Hz. Mevlana dikte etmiş, Hüsameddin Çelebi ise yazmıştır. Aynı zamanda Hz. Peygamberde ümmiydi. Hz. Muhammed’in belagat bilgisi olsaydı, Kur’an’a şiir diyeceklerdi. Nitekim, Hz. Muhammed’i şairlikle suçlamışlardır.
Güzel konuşma, belAgatli söz söylemek aslında kültürün de göstergesidir. Necip Fazıl en büyük hatiplerden biriydi. Aynı zamanda uyak virtüözüydü.
İstanbul Türkçesiyle konuşmak için çok okumak, kelime hazinesi elde etmek, Türkiye insanının bir kazanımı olmalıdır.
Türkiye’de fonemlerin çıkarılmasında farklılıklar vardır. Ancak İstanbul Ağzı esas alınır. Diksiyon fonetik ilmiye alakalıdır. Bu ilimle uğraşanların daha düzgün konuştuğu görülmektedir. Fonemlerin doğru çıkarılması için gırtlak, dil, dudaklar, çene ve buruna kadar tüm aletlerini çeşitli alıştırmalarla eğitilmesi geekmektedir.
Yunus Emre’nin bir şiirinde şöyle denmektedir: